Aşk hayatımızın her alanında demek şaşırtıcı olmaz. Öyle ki ne kitaplar ne filmler ne müzikler yapılmış aşk hakkında. Aşk insanı duygulardan duygulara sürükler. Kimi insan aşkı bekliyor, kimi onun rüzgarına kapılmış akıp gidiyor, kimi ise uçurumdan yere çakılmış çırpınıyor… Çoğu insan aşka rastlamıştır fakat “Kime, neden âşık oluruz?” sorusu sorulunca aklımıza “Acaba aşk sistematik mi, bilinçsizce mi gerçekleşiyor, yoksa bir şablon içerisinde kısır döngüde mi?” sorularıyla karşılaşıyoruz.
Özgür irademizle mi âşık oluruz?
Farklı eserlerde farklı şekillerde tanımlanan bu kavram nörolojik, evrimsel ve psikolojik şekillerde de açıklanıyor. Psikolojik bağlamdaki açıklamaların birinde bu duygunun aile ile yakından ilişkili olduğu saptanmış. Aile bu bağlamda hayatımızda önemli bir yer kaplıyor. Çocukluktan itibaren ebeveynlerimiz ile kurduğumuz ilişkiler temelinde şekillenen bakış açılarımız büyük öneme sahip. Bir erkek için anne, bir kız için baba çocukların dünyayı algılayış biçiminin oluşmasında önemli yere sahip. Rol model aldığımız kişiler ile kurduğumuz ilişkiler zihnimizde bir şablon oluşturuyor ve kişi, bu bağlantıyı taklit ederek yeni ilişkiler kurabiliyor. Genel olarak aşkı tesadüfler olarak nitelendirsek de altında yatan sebepler karmaşık düşünen insanlar için basit kaçar nitelikte. Gözümüzün önüne kurduğumuz ilişkileri getirirsek her birinde ortak bir özellik görmemiz mümkün. Ortak bir temaya oturtulmuş. Örneğin babası alkolik bir kızın, alkolik bir eş seçme eğiliminde olduğu görülürken annesi dominant bir erkeğin, dominant bir eş seçme olasılığı daha yüksektir. İlişki olumsuz bile olsa tanıdık ve güvenli olduğu için tekrarlanmaya devem edilebiliyor.
Eric Fromm der ki “Birini tutkuyla sevmek aslında çok sevmekle ilgili değildir, küçüklükten gelen sevgi eksikliğindendir.” Kişi bulamadığı sevgiyi aşk kıyafetini giydirdiği ve tutkuyla bağlandığı kişide aramaya kalkabilir. Oysa sağlıklı ilişki sınırları olan ilişkidir.
![](https://static.wixstatic.com/media/bbe86e_503c4cab077d448ea170f44eceadb4e2~mv2.jpeg/v1/fill/w_630,h_1036,al_c,q_85,enc_auto/bbe86e_503c4cab077d448ea170f44eceadb4e2~mv2.jpeg)
Aşk dediğimiz şey temelde üreme içgüdüsünden kaynaklıdır. Ferhat’a Şirin için dağları deldiren, Mecnun’u Leyla için çöllere düşürten duygu bu kadar basit olmamalı. Hatta o kadar büyük anlamlar yükledik ki her sene birlikteliğin kutlamasını yapıyoruz. Peki ne zaman âşık oluyoruz, kriterlerimiz var mı? Ya da fark etmediğimiz, bilinçdışımızın ve kontrol edemediğimiz dürtülerimizin ışığında mı seçimler yapıyoruz? Yapılan bir deneyde erkekler, gevşek ve sağlam bir köprüden geçiriliyor ve sonunda bir kadın ile röportaj yapılıyor. Kadın ulaşmaları için telefon numarasını veriyor. Gevşek köprüden geçen erkekler kadına daha çok mesaj atmış oluyor. Sebebi ise yaşadıkları tedirginlik hissinin onların üzerinde “hayatının son anları” duygusunu yaratması. Gerilim ve heyecanı yaşayan erkekler, üremek ve neslini devam ettirmek adına son şansını kullanmak için kadına bu duyguları atfediyor ve kadına farklı bir yakınlık hissediyorlar. Diğer bir deneyde gerilim filmine giden eşlerin, monoton seyreden bir filme göre daha fazla kalp atışı gözleniyor. Ya da hızlı trene binen eşler ve yabancılar karşılaştırıldığında eşleri olan yolcuların daha heyecanlı olduğu sonucuna varılıyor. Günlük hayatımızda da ortak stresleri olan insanları daha yakın görürüz.
Üremeyen genler yok oldu bu yüzden hayatta kalmaktan sonraki en önemli dürtümüz çocuk sahibi olmaktır. Bilinçdışımız biz fark etmesek de ne yiyeceğimize kadar bizi etkiler. Böylece kimi çekici bulduğumuz da bilinçli olarak yaptığımız bir seçim değildir. Altında yatan evrimsel sebepler vardır. Beynimiz, çocuk yapabileceği eşi çekici bulması sonucunda dopamin salgılar ve salgılanan bu hormonun verdiği mutluluk duygusunu kişi ile özdeşleştirir. Bu da beynimizin oynadığı küçük bir oyundur. Bu yüzden birinin sizden hoşlanmasını istiyorsanız onu yeterince korkutmakta fayda var.
Şeker, E. (2017), “Aşk ve İdeoloji Bağlamında Psikanalitik Söylem Çözümlemesi”, BEÜ SBE Derg, 6(2), ss. 194-222.
NA Psikoloji Bilim, KONU: AŞK (2022), youtube, https://youtu.be/-kYk-lw5ZxY?si=e1ioqTo62P1GwhSa
Çeviri Konuşmalar, Aşkın ve uyarılmanın psikolojisi: Özgür irademizle mi âşık oluruz? (2021), https://youtu.be/Y7FICmxTH0I?si=18QAA91kPLVdgmpg
Marriage according to 10 couples – in honor of design, ın honor of design. (Dijital resim, 2019) Pinterest
Poem: my life, my love. Unique Hiram. (Dijital resim,2020), Pinterest
Comments