Evrim, bilindiği üzere hem fiziksel hem de zihinsel gelişim ve uyum sağlama sürecidir. Geçmişten bu yana cinsiyetler farklı görev tanımlarına uyum sağlamışlardır. Bu yazıda, kültürlerarası farklılıkların topluma yansıyışını ve bunun psikoloji üzerindeki etkilerinin kadın erkek seçilimleri üzerindeki tesirlerinden konuşacağız.
Evrimsel Süreçte Kadın ve Erkek Seçilimi
Freud’un da bahsettiği gibi evrimsel psikolojide en önemli kavramlardan ikisi hayatta kalmak ve neslin devam etmesini sağlamaktır. Cinsiyetlerin birbirini seçme şekilleri de büyük çoğunlukla bunun üzerine kurulmuştur. Doğadaki erkekler, dişilerine göre daha süslüdür ve bu yüzden farklı vücut özellikleri geliştirmişlerdir. Nedeni ise dişiyi etkilemek ve diğer erkek rakipleri egale edebilmektir. Erkek cinsiyetli canlılar, doğada neslin devamlılığı adına birçok dişide şansını denemek zorundadır. Çünkü doğada; erkek cinsiyeti seçilen, dişi cinsiyeti seçen taraftadır. Bu sebeple farklı karakteristik özellikler geliştirmişlerdir. Diğer erkekleri saf dışı bırakabilmek için erkekler, saldırganlık ve rekabet duygusu geliştirirlerken; yuvasına ve yavrularının bakımını üstlenen dişiler merhamet duygusunu geliştirmişlerdir. Bu bakımda erkek, en iyi erkek olduğunu dişiye kanıtlamalı ve yavrunun bakımını üstlenecek dişi, en güçlü erkeği seçmelidir.
Evrimsel olarak çekici dişiliğin, araştırmalara göre bel ve kalça oranıyla ilişkili olduğu saptanmıştır. Bu oranın 0,7 olması en çekici dişi göstergesi diyebiliriz. Yapılan bir deneyde kör bir erkeğe yani kültürel olarak çekici kadın kategorisini gözlemlememiş bir erkeğe, farklı bel kalça oranına sahip bedenler dokundurulduğunda yine 0,7 oranına sahip bedenleri en çekici olarak seçtikleri görülmüş. Deney sonucunda bunun nedeninin sağlıklı bedeni çağrıştırmış olabileceği gözlemlenmiş. Sağlıklı beden neslin devamlılığına katkı sağlar. Örneğin dolgun dudak, temiz ve yarasız cilt, beyaz diş, parlak saç, simetrik vücut gibi özellikler… Özetlemek gerekirse çekici dişi, üreme değeri (doğurganlık) ve ebeveynlik yeterlilikleri yüksek olan dişidir. Erkekler içinse büyük vücut, simetrik yüz, uzun boy, dürüstlük ve en çok da hırs, çalışkanlık, yavruya bakım ve yavru ile paylaşımdır.
Tüm bunları bir kenara bırakırsak, biz insanlar öyle karmaşık canlılarız ki yalnızca beden özelliklerine göre seçim yapmayız. Statü, maddi güç, kültür, grup, belirli otorite ve fiziksel güç seçimlerimizde oldukça büyük bir etkiye sahip.
Kıskançlık
Burada “Babalık Şüphesi” kavramından bahsedebiliriz. Doğada erkekler hiçbir zaman yavrunun kendine ait olduğundan emin olamazlar. Belli yüz ve vücut benzerlikleri olsa bile kendilerine benzer özelliklere sahip başka bir erkeğe ait olma ihtimali hep vardır. Eğer yavru ona ait değilse kendinden olmayan bir yavruya büyük bir kaynak aktaracak ve kendi neslinin devam edememesine sebep olacaktır. Bu yüzden bilimsel çalışmalara göre erkekler cinsel kıskançlık konusunda neslini devam ettiremeyeceği olasılığı çerçevesinde daha hassas davranışlar sergiliyor. Dişiler içinse yavru sahipliğinden emin olunabildiği için cinsel kıskançlığın aksine duygusal kıskançlık daha ağır basıyor. Çünkü dişiler için güçlü ve neslin devamını sağlıklı bir şekilde getirebilecek erkeği bulmak ve onun yavrularına bakmak oldukça zahmetli bir iş. Eğer dişi, güçsüz bir erkek ile çiftleşirse yavrusunu da kısıtlı olanaklarla büyütmek zorunda kalabilir. Bu yüzden erkeğin diğer dişilerle duygusal yakınlık kurması erkeği kaybetme tehlikesini beraberinde getirdiği için kıskançlığı ortaya çıkartıyor.
CİNSELLİK
Bilimsel çalışmalarda erkekler daha fazla dişi daha fazla nesil devamlılığı anlamına geldiği için kısa süreli ve tek gecelik ilişkilere yönelim olduğu vurgulanıyor. Yapılan bir deneyde bardaki erkeklere, erken saatlerde hangi kadınları çekici buldukları sorulmuş ve bazı cevaplar alınmış. Gün bitimine doğru erkeklere çekici kadın kriterleri tekrar sorulduğunda kriterlerinin düştüğü ve daha az seçici oldukları görülmüş. Buna “Kapanış Saati” ismi verilmiş. Bu durum yavruların bakımını üstlenen dişilerde tam tersi olarak kriterlerin hiç düşmediği yönünde gözlenmiş.
Rüveyda Güncü
Comments