Filmin özeti
Başrollerini Nihal Yalçın ve Salih Bademci’nin paylaştığı 2021 yapımı bu kısa filmde; Belma, 37 yaşında evli ve çalışan bir kadın olarak karşımıza çıkmaktadır. Cildindeki döküntüler sebebiyle doktora giden Belma’ya doktor; artık yüzündeki çizgilerin ortaya çıktığını ve bunların doldurulması gerektiğini söyler. Dolgu ve botoks önerisi yapar. O esnada estetiğe ikna olmasa da Belma için randevudan sonra içsel çatışmalar başlar. Etrafındaki her şey sanki özellikle ilgisini bu konuya çeker. Belma, estetiğe başvurmadan önce başka yollar aramaya koyulur. Ama en sonunda dayanamaz ve operasyonları yaptırır. Operasyonlardan sonra yüzündeki değişiklikler sebebiyle eşiyle olan ilişkisi ve sağlığı için endişe etmeye başlayan Belma, tekrardan doktora başvurur. Yüzüne enjekte edilen maddelerden birine hassasiyeti olan Belma için güzellik, bir sağlık sorununa dönüşür ve işler umduğu gibi gitmez.
![](https://static.wixstatic.com/media/bbe86e_08ce1acc430d47f99c23cea31a4aa431~mv2.webp/v1/fill/w_800,h_450,al_c,q_80,enc_auto/bbe86e_08ce1acc430d47f99c23cea31a4aa431~mv2.webp)
Görsel 1. Plastik Rüya (2021)|MUBI
Filmde işlenen estetik kaygısı
Kendisi kısa olsa da işlenen konu hakkında uzun tartışmalar yapılabilecek bu filmin değindiği konular ve gözümüzün önüne serdiği gerçekler gündelik hayatta maruz kaldığımız ama üzerine çok fazla düşünmediğimiz dayatmaları sorgulatıyor.
Görünüşümüz hakkında isteklerimizi biz mi belirliyoruz? Modaya mı uymaya çalışıyoruz? Algımızı yöneten birileri olmasa da farkında mıyız ‘’kusur’’ dedikleri şeylerin? Değişimi istiyor muyuz gerçekten? Belma’da tüm bu sorulara cevap bulabiliriz. Belma doktora gidene kadar botoks ve dolguya ihtiyacı olduğunu bilmiyordu. Doktor kimliğinde yazılmış bir karakterin estetik teşviğini görüyoruz aynı zamanda filmde. Estetiğin ‘’uzman görüşü’’ olarak sunulması karakterimizin operasyon yaptırmasını daha gerekli hale getiriyor. Yaşının gereği yüzündeki dokuların akıp giden yaşamla eş zamanlı görevlerini yerine getirmesinin bir kusur olarak görülmesi, karakteri asıl çıkmaza sürükleyen unsurdur. Sonuçta bedenimiz, zamandan bağımsız ilerleyen bir yapı veya zamana karşı gelebilecek bir makine değildir. Her yaşın belirli fizyolojik değişimleri olması kadar olağan bir durum da yoktur. Kaldı ki Belma doktora estetik bir şikayetle gitmemiştir. Çizgilerini ve yüz hatlarını birer kusur olarak görmemektedir, çevresinden de böyle bir dönüş almamıştır. Hatta günlük hayatında makyaj yapan bir kadın bile değildir. Olması gerekenin estetik yaptırmak gibi sunulması da karakterimiz için yine kendi belirlemediği bir bozukluğu düzeltmeye çalışmasının bilinçsizliği sebebiyle kaygıya yol açmıştır.
Filmde aynı zamanda tüketim üzerinde de durulduğu görülmektedir. Belma’ya uzun vadede çok iyi sonuçlar alacağı halde yüz yogası gibi yöntemler zahmetli gelmiştir ve kısa sürede pes etmiştir. Kolay yollardan güzelliği elde etmek istemiş ve estetik yaptırmak cazip gelmiştir. Böylece aynı zamanda hızlı tüketim alışkanlıklarının yol açtığı durumları da filmde görmüş oluyoruz.
Güzellik algısı üzerine
Güzelliğin gereksiz veya yararsız bir kavram olduğunu iddia etmek doğru olmaz. Ancak sahip olunan güzelliği avantaj olarak nitelendirmek de sürekli sahip olunması gereken bir özellik gibi algılanmasına sebep olmaktadır. Tüm bunlar sadece algıdan ibarettir. Bunları kişiler belirler. İç dünyamız yerine sürekli dış dünyanın isteklerine kulak verirsek kendimiz için ne istediğimizi hiçbir zaman anlayamayız. Aslında dayatmalar ve çizilen estetik standartların dışında; bilinçli, isteyerek yapılan yani kişinin salt kendi kararı olan her değişimin bu konunun dışında tutulması daha doğru olacaktır. Çünkü kişi, bedeni ile ilgili bilinçli verdiği her kararın sorumluluğunu alacaktır zaten. Asıl dikkat çekilmesi gereken durum; beğenilme, kabul görme, değersizlik kaygısı ile birlikte, kişiye uygun olmadığı halde kişinin değil de estetiğin ve dayatmanın ihtiyaçlarının karşılanması uğruna yapılan işlemlerin kişileri tatmin etmiyor oluşudur. Dış etmenlerden bağımsız hareket edemeyen birey, beklentileri (böyle bir zorunluluğu olmadığı halde) karşılamaya çalıştıkça sonu gelmeyen bir değişim çemberinde dönüp duracaktır.
Mutlak bir güzellik var mıdır?
Eskiye bakıldığında her dönem farklı fiziksel özelliklerin popüler birer ikon olduğunu görülür. Mutlak bir güzellik kalıbı sunulmasının yanında dönemler içinde de sürekli değişmişlerdir üstüne üstelik. Ve ancak bu normlara uyan kişiler güzel olarak nitelendirilmişlerdir. Kant, mutlak güzelliğin bunları algılayanlarla ilgili olduğunu söyler. Yani aslında yine birileri bazı kriterler koymuş olup bu kriterlere uymayanlar güzellikle bir arada değerlendirilmemişlerdir. Bugün var olan yarın geçerli olmayabilir, çok kısa süre içinde güzel olarak nitelendirilen bir özellik yarın standartların dışında kalabilir.
Belki de bu kadar fazla değişen algı dünyası içinde, Plastik Rüya’nın kabusa dönmemesini sağlamak için uyanık olduğumuz anların farkına varmalıyız.
Neşe SORGÜL
Kaynakça
Bozcu M. 2021. Plastik Rüya. İstanbul: MUBI.
Comments