Psikolojide Gizlilik Sınırları
- aysapsikolojiveaka
- 5 gün önce
- 2 dakikada okunur
Psikolojik destek almak isteyen pek çok kişi, anlattıklarının gizliliği hakkında şüphe duymaktadır. Bu şüpheden doğan kaygı ile, kişi kendini rahat ifade edemeyebilir, serbestçe duygularını açamayabilir ya da bazen destek almaktan vazgeçebilir. Bu durumda ruh sağlığı uzmanlarının kişilere gizlilik hakkında bilgi ve güvence vermesi gerekmektedir. Çünkü psikoloji görüşmelerinde en önemli şey, ruh sağlığı uzmanı ve kişi arasında oluşması beklenen güven ilişkisidir.
Psikolojide gizlilik ilkesi, kişinin seans odasında paylaştığı her türlü bilginin kendi izni olmadan üçüncü bir kişi ya da kurum ile paylaşılmaması etrafında şekillenir. Gizlilik ilkesi ile danışanın mahremiyetini güvence altına almanın yanı sıra, kendi hakkındaki bilgilerin nerede ne zaman ve ne şekilde paylaşılacağına karar verme hakkı da belirtilir ve kişinin özerkliğine saygı duyulduğu da gösterilir. (Çetinkaya, 2009)
Gizlilik sınırlı değildir. Bazı durumlarda, gizlilik ilkesi genişletilebilir ya da ihmal edilebilir. Bu durumlar önceden belirlenmiştir ve ön görüşme sırasında verilen onam formunda kişiye iletilmiş olacağı için ruh sağlığı uzmanı ve birey arasındaki güven ilişkisinin zedelenmemesi beklenir.
Ruh sağlığı uzmanları, kişinin kendine ya da başkasına zarar vereceğine dair sinyalleri algılarsa bu durumda kişiyi/kişileri öngörülebilir bir zarardan korumak adına gizlilik sınırlarının dışına çıkmalıdır. Uzman, kişileri tahmin edilebilir zarardan korumakla yükümlüdür. Kendine zarar ya da intihara yönelik davranışlar da ruh sağlığı uzmanı aksiyon alarak kişiyi kendinden korumak için belli kurumlar ya da yasal vasi vb. ile bilgi paylaşımı yaparak gizliliği ihmal etmelidir. Kişinin belli bir başkasına zarar vereceğine dair uyaran algılar ya da direkt bilgi paylaşımını duyarsa kurban koruma yükümlülüğü kapsamında zarar görecek kişi ve yetkili kurumlar ile bilgi paylaşımında bulunmak zorundadır. Bu durumlarda ruh sağlığı uzmanları aynı zamanda topluma karşı da yasal yükümlülükler taşır. Bilgi paylaşımında bulunulacağı ve gizlilik sınırlarının aşılacağı bireye önceden haber verilmeli ve sebepleri açıklanmalıdır.
Devam eden istismar, şiddet, ihmal gibi durumlar görüşmeler sırasında açığa çıktığında da durumdan zarar gören başkaları da dahil olduğu için gizlilik sınırları bozulabilir. Buradan yola çıkarak, yasal düzene aykırı durumlar da bildirilmelidir. Ayrıca kişinin dahil olduğu devam eden bir mahkeme var ise buradan da bilgi paylaşımı talebi gelebilir. (American Psychological Association, 2019) Bu durumlarda kişinin onayı dahilinde ve gerekli ve işe yarayabilecek bilgiler ruh sağlığı uzmanı tarafından yasal hizmete sunulmalıdır.
Ruh sağlığı uzmanları bazı zamanlar gizliliğin aşılması gerekip gerekmediğine karar vermede zorlanabilir. Bu gibi zamanlarda uygun meslektaşlarından konsültasyon alma hakkına sahiptir.
Reşit olmayan kişilerde, düşük bile olsa risk taşıyan durumlarda kişinin yasal vasisi kişinin de onayı alınarak bilgilendirilmelidir.
Reşit olmayan bireylerden veli onam belgesi alınır. Burada kişinin bakım vereni ile bilgilendirilmesi ve gizlilik sınırlarının ruh sağlığı uzmanının yönetiminde bakım veren ve kişi açısından belirlenmesi oldukça önemli görülmektedir.
Destek almak isteyen kişiler, yasal haklarının farkında olmalıdır. Bu haklar yalnızca kişiyi değil, ruh sağlığı uzmanını da korur. Aynı zamanda terapi ortamındaki güven ilişkinin oluşmasına büyük katkıda bulunması açısından oldukça önemli görülürler. Bu konudaki çekingenleriniz ve şüphelerinizin cevabını ise en iyi ruh sağlığı uzmanınız verecektir.
Hande Mert
👏