Siber Zorbalık ve İnternet Bağımlılığı
Erişiminin oldukça kolay olmasıyla beraber internet; gündelik yaşama sürekli dahil olmuş; iş, eğitim ve sosyal hayatımızda da çok önemli bir olgu haline gelmiştir. Avantajlarının yanı sıra bilinçsiz kullanımı, birçok sosyal ve psikolojik sorun ortaya çıkarabilmektedir. İnternete bağlılık arttıkça tehlikelere yaklaşma oranı da o kadar fazla artmaktadır. Bu tehlikelerden biri ‘’Siber Zorbalık’’ olgusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Siber zorbalık düşmanca ve nefret dolu, yıpratıcı ve kasten zarar verici; e-posta, arama, mesaj, web sitesi gibi kitle iletişim araçları yoluyla başkalarına ulaşan bir saldırganlık türüdür. Yoğun öfke ve kötü niyet içeren birçok mail, mesaj, görüntü, ses internet ortamında çok kısa sürede çok geniş kitlelere yayılmaktadır. Ulaşımın kolay olması nedeniyle vazgeçilmez olan internet ve internete bağımlılık, internetin artılarının yanında bu gibi olumsuz durumlarda gelişim dönemindeki çocuklar ve ergenler için çok tehlikeli bir hal almaktadır. Haliyle internet bağımlılığı olan kişiler siber zorbalığa daha fazla maruz kalmaktadır.
Zorbalığın Etkileri
Fiziksel ve sözlü zorbalık olarak kendini gösteren stil; geleneksel zorbalık olarak adlandırılmaktadır. Sanal dünyada ise geleneksel zorbalıktan daha tehlikeli bir olgu olarak siber zorbalık stili karşımıza çıkmaktadır. Kişiler, sanal ortamda istedikleri sahte kimlikleri oluşturarak, sahte isimler hatta sahte fotoğraflarla bilinme ve tanınma korkusu olmadan her türlü faaliyette bulunabilmektedirler. Bu onlara bir konfor alanı sağlamaktadır. Sanal ortamda görülmesine rağmen maruz kaldıkları bu olayın sonuçları, çocukların gündelik hayatına da yansır. Tehdit, utandırma, saldırı şeklinde kimliği belirsiz ya da sahte kimlikli kişiler tarafından mağdur edilen kişiler, yaşadıkları bu durumu çoğu zaman paylaşamadıkları için gergin ruh hali içinde olurlar. Çocuklarda içe kapanma, okul başarılarında düşüş, uyku sorunları görülebilmektedir. Bilmedikleri kişiler tarafından; şantaja, alaya, tehdite maruz kalmak, onları sürekli tedirgin hissettirir.
Okulda, arkadaş ortamında geleneksel zorbalığa maruz kalmış kişilerin daha sonrasında siber zorbalık yapan kişiler olduklarına rastlanmaktadır. Aslında bunun böyle olmasını tahmin etmek çok da zor olmayacaktır. Kendisine bu türden bir zorbalık yapan kişiye karşılık veremeyen bireyler; tanınma ve kimliğinin ortaya çıkması korkusu olmadan, özgüven problemleri ve çekingenliklerinin dezavantajını başka insanların hayatında zorba olmaya karşı kullanarak; karşısındaki kişinin kim olduğunu önemsemeden, içlerinde biriken bu öfke ve nefreti böyle bir kanaldan iletirler.
Zorbalıkla Mücadele
Çocuklar yapıları itibariyle zorbadırlar düşüncesi oldukça yaygındır. Ancak çocuklar bunu doğuştan getirmezler, öğrenirler. İleride sağlıklı iletişim kurabilecek bireylerin yetişmesi için çocukluk ve ergenlik dönemindeki aile iletişimi ve çevre etkileşimi büyük önem taşımaktadır. Farklılıklara saygı göstermek, saygı çerçevesinde tartışmanın ve fikir alışverişinin önemini kavratmak açısından etkinlikler düzenlenmesi bu tarz zorbalayıcı davranışların görülmesini önleyecektir. Çünkü probleme çözüm bulmaktan ziyade tehlikeyi önlemek bu tarz geri dönüşü zor ve yıkıcı etkileri olabilecek konularda çok önemlidir. Aynı zamanda çocuğa sahip olduğu güçlü yönlerini başkalarını ezmek üzerine kullanmaması gerektiği ve bu gücü gerektiği yerde gerektiği şekilde ortaya çıkarması gerektiğini öğretmek konusunda ailelere ve eğitimcilere önemli görevler düşmektedir.
Küçük yaşlardan itibaren; sosyal, kültürel etkinliklere ve spora teşvik edilen çocuk, internette geçirdiği zamanı, doldurmaya çalıştığı bir boşluk olarak düşünmez. İnterneti daha verimli kullanır. Ayrıca interneti yasaklamak da çocuğun zorbalığın faili ya da kurbanı olması konusunda bir çözüm değildir. Önemli olan sağlıklı kullanımını öğretip, güvenliğinin sağlanması konusunda çocuğa yardımcı olmak; çocuğun faaliyetlerini, çocuğun özel hayatının sınırını koruyarak takip edebilmektir. Çocukların bu türden zorbalıklara maruz kaldıklarında okuldaki PDR birimleriyle ve aileleriyle paylaşmaktan çekinmemeleri gerektiği çocuklarla konuşulmalıdır. Zorbalığa maruz kalan kişilerin ileride zorbalık faili durumuna gelmeleri de bu durumun travma haline gelmesiyle psikolojik rahatsızlıklar yaşayan kişiler olmaları da bireye ve topluma zarar verecektir. Bu zararı önleyebilmek adına bilinçli olmak son derece önemlidir.
Neşe Sorgül
Kaynakça
Özdinçer Arslan, S. & Savaşer, S. (2009). Okulda Zorbalık. Milli Eğitim Dergisi, 39(184), 218-227.
Ali, K. (2016). Siber Zorbalık: Fizikselden Sanala Yeni Şiddet. Kurgu, 24(2), 74-85.
Ekşi, F & Ümmet, D. (2013). Bir Kişilerarası İletişim Problemi Olarak İnternet Bağımlılığı ve Siber Zorbalık: Psikolojik Açıdan Değerlendirilmesi. Değerler Eğitimi Dergisi, 11(25), 91-115.
Comments