top of page

YAS VE ÖLÜM ÜZERİNE

aysapsikolojiveaka

Güncelleme tarihi: 13 Eki 2023

Yas yalnızca ölüm ile mi seyreder? Sevdiğinden ayrılmak, vatanından koparılmak, anne memesini bırakmak, işinden çıkarılmak, en sevdiğin battaniyeden ayrılmak, afet kurbanı olmak, mezun olmak, belki evlenmek de yas sebeplerinden olamaz mı? Toplumumuzca daha çok ölüm ile çağrışan yas kavramı zihinde hoş olmayan tasvirler, istenmeyen olaylar uyandırabildiğinden maalesef ki yadsınabiliyor, gerekli olan özen gösterilemiyor. Ölüm dışı kayıplar da bununla beraber önemsenmeli ve yas sürecinin kabullenilmesiyle birlikte fark edilmeli diye düşünüyorum.


Vamık Volkan’ın Kayıptan Sonra Yaşam kitabı ışığında yas nedir, neden gereklidir, yas çeşitleri nelerdir, yas süreçleri nelerdir, neden yas tutmalıyız, yas sürecini sağlıklı olarak tamamlayamamanın getirdiği sonuçlar nelerdir sorularından bahsetmeye çalışacağım.


Yazar; krizden devamında yadsımadan, bölmeden, pazarlık etmekten, sıkıntıdan ve öfkeden bahseder. Kişi ilk olarak kriz yaşar, şok olur ve sonrasında kaybı inkâr etmeye çalışır. Kriz döneminin bitişi yas başlangıcına denk gelir. Kabullenilemeyen kayıp kişinin zihninde bir tasarı oluşturur buna psikolojik ikiz ya da psişik ikiz de diyebiliriz. Özdeşimleme en kısa tabirle, örneğin bir çocuğun babasının karakterini özümseyip taklit etmesidir. Psişik ikiz ise kayıp yaşayan kişinin zihnindeki kayıp olan kişinin bir tasviridir. Psikolojik ikiz, kayıp yaşayan kişinin zihnini işgal eder böylece kaybı kabullenme konusunda arada kalmış kişi bölünme yaşar. Kişi kaybı yokmuşçasına tepkilerine devam ediyorsa buna bölünme dememiz mümkündür. Örneğin çocuğunu kaybetmiş bir annenin hala çocuğuna okula gidecekmişçesine her sabah kahvaltı hazırlaması ve hatta belki onun sesini duyması bu kadının bölünme yaşadığını gösterebilir. Daha sonrasında kişi pazarlama dediğimiz savunma şekline geçiş yapar. Kişi suçluluk duygusu ile ölümün sebepleri arasından kendine pay çıkarır. Örneğin “Eğer o gün onu dışarı çağırmasaydım başına bu gelmeyecekti” gibi. Burada “Bilinçdışı Fantezi” kavramından bahsedebiliriz. Örneğin bir çocuk kardeşinden bir hastalık kapıyor ve daha sonrasında ölüyor. Aile bu durumun sorumlusunu hastalığı bulaştıran kişide buluyor. Ve hastalığı bulaştıran çocuk zihninde “O benim yüzümden öldü.” düşüncesi gibi bilinçdışı fantezi geliştiriyor.




Bunca sürecin devamında yas eğer sağlıklı olarak tamamlanırsa kişi kendini geliştirir ve olumlu kazanç sağlar. Hayatta kayıp kişi ile özdeşim yaparak olumsuz kazanç katmak da mümkündür. Örneğin kitapta şu vaka geçer: evli bir adam karısını aldatır ve kendini bundan alıkoyamaz. Karısı ondan boşanır fakat adam hala karısını sevdiğini söyler ve ayrılmak istemez. Sonrasında psikoloğa giden adam kardeşinin öldüğünü söyler. Bu adamın kardeşi çapkın ve kendinin aksine örnek gösterilemeyen bir adammış. Aslında danışan kendi karakterine uymayan davranışlar ile yani kardeşi ile özdeşim gerçekleştirmiş.


Zihnimizde bize acı veren ya da anlamlı hatıraları öldürmek zordur. Çünkü duygusal yatırım söz konusudur. Bir bağ kurulmuştur artık. Bilinçdışında zaman kavramından bahsedemeyiz bu yüzden duygusal yatırım yapılmış yani değer verilmiş, önemsenmiş, zaman harcanmış; ilişkiler, olaylar, yaşanmışlıklar, anılar hafızada kalmaya devam eder. Yastaki kişi bu hatıraları korumak için sembolik olarak bir nesneyi bağlantı objesine çevirir. Örneğin ölüm haberini sağ elinde tuttuğu telefondan alan kişi telefonu bağlantı objesine çevirebilir. Toplu bağlantı objeleri de vardır Filistin insanlarının formalarındaki anahtar sembolü gibi.


İlgimi çeken diğer bir kısımsa bağımlılık ve ambivisyon kısmında bahsettikleriydi. Sevgi ve nefret ilişkisinin yas sürecine etkisi olarak düşünebiliriz kısaca. Direkt örnek vermek gerekirse: annesini çok seven bir kızın, annesi hasta olunca ona bakım yapması, tuvalete götürmesi, banyo yaptırması ve bunu sürekli yaptığı için sıkılması kızı nefrete sürükleyebilir. Sonuçta annesi öldüğünde kız annesiyle özdeşim yapar ve bu duygular eşliğinde suçluluk yaşayabilir ve bu duygu annesi ile olan bağı daha da güçlendirdiği için kızın yas sürecini uzatıp onu olumsuz etkileyebilir. Beni etkileyen kısımsa bu sevgi nefret ilişkisinin hayatımızda birçok yerde olmasıydı. Örneğin amiyane tabirle toksik diyebileceğimiz ilişkiler içerisinde sıkça bahsi geçen ayrılıkların sebebi bu aşk nefret ilişkisinden ortaya çıkıyor olabilir. Sebepler arasından çiftin birbirine duygusal olarak bağımlı olması bana duygusal yatırımı çağrıştırdı. Çift bu sağlıksız ilişkiyi alışkanlık, yalnızlık korkusu gibi sebepler ile daha da uzatıp bağımlı hale gelebiliyorlar.


Son olarak kendi düşüncelerim şöyle: Yası kabullenmeli, ölümü normalleştirmeliyiz. Ölüm hayatı tamamlamaktır ve ölümün önemi ise yaşarken hayatı anlamlandırmanın sebebi olmasıdır.




Volkan, V. (2020). Kayıptan Sonra Yaşam, HYB, Ankara, 2014.


Gürtuğ, Ahmet. “KAYIPTAN SONRA YAŞAM Vamık Volkan” Youtube. 22/07/2015. https://youtu.be/QDGTyZtVa4A?si=IR1KuguHhGBsAsRZ


Meena, Grave (Dijital Resim, 2020), Pinterest.


Kasia Zareba, Age (Dijital Resim, 2020), Pinterest.


Rüveyda Güncü

Son Yazılar

Hepsini Gör
Anima ve Animus

Anima ve Animus

Kommentare


bottom of page