![](https://static.wixstatic.com/media/bbe86e_66b0f66b5d4544179e0af136beb424d0~mv2.jpg/v1/fill/w_600,h_338,al_c,q_80,enc_auto/bbe86e_66b0f66b5d4544179e0af136beb424d0~mv2.jpg)
Şizoid kelimesinin köken olarak Latince ‘schizo’ olması, şizofreni kelimesiyle köken bakımından aynıdır. Schizo ‘ilişkisi kesik’ yani ‘dünyayla ilişkisi kesik’ anlamına gelmektedir. Sıklıkla karıştılmasına karşın Şizoid kişilik bozukluğu ve Şizofreni aynı şey değildir. Şizoid kişilik bozukluğu olan kişiler genelde toplumsal hayata girmekten kaçınır, hayatlarını topluma girmeyecek şekilde düzenlerler ve sınırlı bir duygusal ifade aralıkları vardır.
DSM’nin son baskısında tanı kriterleri; aile üyeleri dâhil olmak üzere yakın ilişkilere girmekten hoşlanmama ve bunu istememe; yalnız olabileceği etkinlikleri yeğleme, bir başkası ile cinsel yakınlaşmaya ilgi duymama ya da çok az ilgi duyma; çok az etkinlikten haz alma ya da hiç haz almama, birinci derece akrabalar haricinde hiç yakın arkadaşa ya da sırdaşa sahip olmama; dışarıdan gelen övgü ve yergilere aldırmama; duygusal olarak soğuk ve kopuk olma ya da tekdüze bir duygulanıma sahip olma olarak belirlenmiştir.
Şizoid Kişilikler:
Çoğunlukla anlaşılması güç, ilgisiz ve tasasız bir görüntü çizerler. Etraflarında olup biten durumlardan ve kendi yaşadıkları olumsuzluklardan hiç etkilenmiyormuş gibi görünürler. O esnada hiçbir duygu belirtisi göstermeyebilirler ve/veya hissetmeyebilirler.
Başkalarının iltifatlarına ve eleştirilerine ilgi göstermez gibi görünebilirler. Duygusal açıdan soğukluk ve tekdüze duygulanım bu bireylerde göze çarpar.
Özellikle yalnız olan etkinlikleri tercih ederler.
Karşısındaki kişinin duygularına karşı duyarsızdırlar; bu durum karşısındaki kişileri çileden çıkartacak, hatta kendileri ile ilgili bir sorun olduğunu düşünmelerini sağlayacak kadar ileri boyutta olabilir.
Şizoid kişilik bozukluğuna sahip olan bireyler, insanlarla ilişki kurmada başarısız oldukları ve insanlardan kaçma eğilimi gösterdikleri için çoğu zaman tedaviyi de kabul etmezler. Fakat tedavi için en etkili yöntem psikoterapidir. Terapi sırasında terapist ve danışan arasında ilişki kurulabilmesi, danışanın ilk aşamada güven problemini aşabilmesi adına büyük önem teşkil etmektedir. Daha sonra insan ilişkileriyle çalışılarak danışanın diğer insanlarla ilişki kurma ve arkadaşlık yapma konusunda daha pozitif bir noktaya gelmesi hedeflenir.
KAYNAKÇA
Çakır, İ. ve Bilge, Y.(2022) ŞİZOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU ETİYOLOJİSİ ÜZERİNE BİR DERLEME, Güncel Psikoloji Araştırmaları,
Lelord, F. ve Andre, C.(2016), ‘’Zor Kişilikler’’le Yaşamak,ss.139-156,İstanbul:İletişim
コメント